Paris Gezisi. 4

Paris’in en etkileyici tarihi yapılarından biri olan Les Invalides, 17. yüzyılda Kral XIV. Louis tarafından yaralı askerler için bir hastane ve huzurevi olarak kurulmuştur. Bugün, bu büyük kompleks yapı  sadece bir askeri tesis olmanın ötesinde, Fransa’ nın askeri tarihine adanmış birkaç müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Müze, yedi farklı bölümden oluşan çok kapsamlı bir savaş tarihi müzesidir. Son beş yılda ortalama 1,2 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan Musée de l’Armée, Fransa’nın en popüler on müzesinden biridir

Les Invalides’in merkezinde, Napolyon Bonapart‘ ın mezarının yer aldığı büyüleyici “Dôme des Invalides” bulunur. Altın kubbesi ve barok mimarisiyle dikkat çeker. Kompleks içindeki Musée de l’Armée, dünyanın en büyük askeri müzelerinden biridir ve Orta Çağ’ dan İkinci Dünya Savaşı’na kadar uzanan geniş bir askeri tarih koleksiyonuna sahiptir. Ayrıca, Les Invalides, 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı’ na dair etkileyici sergilere de yer verir. 1905 yılında kurulan müze, Bronz Çağı’ndan 21. yüzyıla kadar uzanan yaklaşık 500.000 parça ile dünyanın en zengin askeri tarih koleksiyonlarından birine sahiptir.

Napolyonun mezarı yanı sıra İnvalides ; Fransa tarihi için önem arz eden Vauban ve Turenne’ in anıt mezarları, l’Aiglon, Joseph ve Jérôme Bonaparte, General Bertrand ve Duroc ile ünlü Mareşaller Foch ve Lyautey‘ in mezarlarına da ev sahipliği yapmakta.

Les Invalides, hem tarih meraklıları hem de mimarlık tutkunları için kaçırılmaması gereken bir destinasyondur.

Invalides binasına giriş için Seine Nehri tarafındaki girişi kullanmanız önerilmekte. Çünkü o zaman iç avlulara doğru geçildikçe tarihte yavaş yavaş yolculuk yapmaya başlıyor olacaksınız!  Bahçeye girdikten sonra ana binaya ulaşıyorsunuz; bilet ofisi hemen karşınıza çıkacak. Dilerseniz biletinizi gelmeden önce buradan – online olarak almanız da mümkündür.

İçerideki büyük avludaysa dönem dönem Fransa devleti için hayatını kaybeden asker ya da diğer devlet görevlilerininin cenaze törenleri düzenleniyor. Hatta kimi akşamlar da burada ses ve ışık gösterileri oluyor (buradan).

Tarih öncesinden 1970-  General de Gaulle’ün ölümüne kadar ülkenin tarihini simgeleyen nesnelerden oluşan daimi koleksiyonları 4 kronolojik döneme ayırabiliriz : Antik Silahlar ve Zırhlar  turu, Louis XIV ‘ten – Napolyon’a kadar olan dönem, ikinci Dünya Savaşı dönemi ve Charles de Gaulle tarihi.

Her askeri müzede olduğu gibi, Fransız Askeri Müzesi’nde de bol bol top-tüfek, zırh-miğfer, kılıç-kama, üniforma, araç-gereç yanında pek çok belge, resim, heykel gibi eserler sergilenir.

Fransız Devrimi, birinci ve ikinci dünya savaşları ve Fransız tarihindeki pek çok önemli savaşın izlerini bu müzede bulmak mümkün ancak, doğaldır ki birinci dünya savaşında  savaşın içinde olduğumuz Osmanlı İmparatorluğu’na dair yaşanmışlıklar sanki şöyle yüzeyelce geçilmiş misalindedir. Evet başta top‘ lar olmak üzere Osmanlı’ ya ait (bir kısmı sonradan Fransaya hediye edilmiş, bir kısmı savaş ganimeti olarak kalmış) savaş aletleri de az çok sergilenmiş durumda.

Fransa’ nın ikinci dünya savaşı sonrasındaki ilk Cumhurbaşkanı olan  Charles de Gaulle‘e ait bölüme gelince ; Ekrana yansımış hali ile  Charles de Gaulle belgeseline şahit olunur.

Müze içindeki tonozu Fransa’nın askeri ödülleriyle süslü olan Saint-Louis Katedrali son derece estetik, büyükçe bir şapel’ e sahiptir ve bazı özel günlerde, burada klasik müzik konserleri dinlemeniz mümkün olacaktır. Tarihinde görmüş bir çok vali, mareşal ve askeri kişilikler katerdralin mahzeninde gömülüdür.

Askeri Müzesi içindeki  en görkemli kısmı elbette ki 1. Napolyon’un mezarı’ dır. Paris’in pek çok yerinden görünen bu büyük kubbeli, altın varak işlemeli anıt mezar, içeriden bakıldığında da  etkileyici. Anıt mezarı ortada yuvarlak ve genişçe bir boşluktan oluşmakta. Bu kata inip mozoleyi ve duvarlardaki süsleme heykelleri   aşağıdan görme şansınız olacak.

Müze hergün saat 10.00-18.00 arası açıktır (17.30 da satışgişesikapanır). 1 ocak, 1 mayıs ve 25 aralıkta müze kapalıdır. Her ayın ilk Cuma günü saat 18:00 – 22:00 arası müze açık olacaktır. Tam bilet ; 17,  Kısıtlı/Özel İndirimli  bilet ; 12 , Gece ; 10 € giriş ücreti vardır. Ayrıca ; Rodin Müze girişli kombine bilet seçeneği de vardır (26 € – Bilet 2. müze için 3 ay geçerlidir). Dilerseniz “Müze Kart – MuseumPass” ile bir çok müze (burası dahil) ziyaretini yapabilirsiniz (2 gün ; 70 € / 4 gün ; 90 € / 6 gün ; 110 €)..

•  Ordu Müzesi, 3-6 yaş ve 7-12 yaş arası çocuklar için çok çeşitli aile aktiviteleri sunmaktadır. Çocuklara bir yetişkin eşlik etmelidir.
• 18 yaşın altındaki çocuklar ve Avrupa Birliği vatandaşı olan 18-25 yaş arasındaki yetişkinler için ücretsiz eğitim, müzelere ve geçici sergilere erişim sağlar.
• Müze videolarına buradan erişin
• İnvalides – Yerleşim & Konum Planı

🚗 –  Ulaşım ; M8 – metro hattının Invalides ya da La Tour Maubourg istasyonlarında inebileceğiniz gibi, M13 – metro hattının yine Invalides ya da Varennes istasyonlarında inebilirsiniz. Yine ;  RER-C hattı üzerindeyseniz de Invalides istasyonu buraya ulaşmak mümkün olacaktır.

İnvalides’ in Sein nehri tarafından bahçe giriş – ön  cephesinde bulunan köprü ünlü “Pont Alexandre III” –  Köprüsü’ dür.

İnvalides’ ten Köprü Manzarası

Paris’in en görkemli ve estetik köprülerinden biridir ve Seine Nehri üzerinde yer alır. 1900 yılında, Paris Dünya Fuarı’nın bir parçası olarak açılan bu köprü, Fransız-Rus dostluğunun bir simgesi olarak inşa edilmiştir. Beaux-Arts* tarzında tasarlanan Pont Alexandre III, zarif süslemeleri, altın varak detayları ve heykelleri ile ünlüdür ve Paris’in ikonik manzaralarından birini oluşturur (* 19. yüzyılın sonlarında Amerikan Rönesans hareketinin bir parçası haline gelmiş Beaux Arts; düzen, simetri, biçimsel tasarım, ihtişam ve ayrıntılı süslemelerle karakterize edilmiş tarzdır).

Köprünün her iki ucunda dört adet büyük altın varaklı bronz heykel bulunur. Bu heykeller, Fransa’nın çeşitli tarihi ve mitolojik figürlerini temsil eder. Köprünün merkezi kısmında, geniş, tek kemerli bir tasarım bulunur ki bu, Seine Nehri’nin panoramik manzaraları  için popüler bir noktadır. Köprü ayrıca, Eiffel Kulesi, Grand Palais ve Les Invalides gibi önemli Paris simgelerine yakınlığı ile de dikkat çeker.

Paris’in kalbinde yükselen Eyfel Kulesi, şehrin en ikonik simgelerinden biridir. Fransız Devriminin 100. yılında Gustave Eiffel tarafından 1889 Dünya Expo – Fuarı için geçici olarak inşa edilen bu yapı, mühendislik ve tasarımın olağanüstü bir birleşimini temsil eder. 300 metre yüksekliğiyle (Anteniyle birlikte 324 metre) döneminin en yüksek yapısı olarak inşa edilen kule, bugün dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlamaktadır.

Kulenin yapımı, o dönemde birçok tartışmayı beraberinde getirmiş, ancak zamanla Paris’in vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Üç seviyeden oluşan Eyfel Kulesi, ziyaretçilere şehrin muhteşem manzarasını sunar. Birinci ve ikinci seviyelerinde restoranlar ve dükkanlar bulunurken, üçüncü seviye, Paris’in 360 derece panoramik görünümünü sunan gözlem platformu olarak hizmet verir. Kuleye ya asansörle ya da 704 basamaklı merdivenleri tırmanarak ulaşılabilir (1. kat sonrası da Asansör var).

Günümüzde Eyfel Kulesi, yılda yaklaşık 7 milyon ziyaretçi ile dünyanın en çok ziyaret edilen  anıtlarından biridir. Geceleyin ışıklandırılan kule, her akşam saat başı kısa süreliğine parlayan özel bir ışık gösterisi sunar, bu da onu fotoğrafçılar  için popüler bir mekan haline getirir. Eyfel Kulesi’ni ziyaret etmek, sadece bir anıtı görmek değil, aynı zamanda Paris’in tarihi ve kültürünün bir parçasına dokunmak demektir.

Demir yapılı konstrüksiyonun detayı göz önüne alınırsa  ince işlenmiş bir dantel gibidir Eyfel.  Bu muhteşemi görmek yani kuleye çıkmak ; sırada geçirmek zorunda olduğunuz süre ve bu sürenin tamamen şansa bağlı olduğunu asla unutmayın! Bazen upuzunca – “bekle ki sıra sana gelsin”, bazen de “şimdi sıra bize gelecek” dedirten kuyruklar. Açıklaması-mantığı olmayan.. günün yada haftanın bir zaman dilimi..Hiç farketmiyor. Evet online resmi adresten bilet alınıyor..Avantaj mı? belki? Peki ne etkiler sizi?..O günün hava durumu? belki trafikte olan gecikmen!..Bilet aldınız,  OK.  Gel gör ki kör talih ; o gün bir grev.. Yada ; 3 günlüğüne Paris’ tesiniz.. Programınıza uymayan boş bir randevu zaman dilimi..Ya da çok arzu ettiğiniz zaman dilimi için “Boş Yer yok” uyarısı ..vs.. vs.. Birde gişe de şansımı denerim var..O da garanti mi? % 100 değil.

Hadi herşey yolunda..Kule girişindeyiz..

İlk kat yerden 57 metre, ikinci kat 115 metre, üçüncü kat ise tam 276 metre yükseklikte (57 metre yükseklikteki 1. kat için en ilginç bölüm cam zemindir).

•  1. katta tanıtıcı bilgi panoları yanında üç duvarı kaplayan ve çevreyi tanıtan görsel bir sunumun olduğu salon, hediyelik eşya dükkanı, büfe ve Restaurant 58 Tour Eiffel adında bir restoran da bulunuyor. 1 kat’ a kadar 360 basamaklı merdiven olduğunu unutmayın!
•  2.  katta yine hediyelik eşya dükkanı, büfe ve Restaurant Le Jules Verne adında  bir restoran var.
•  Asansörle çıkılan ve yerden 276 metre yükseklikte bulunan 3.  katta ise Gustave Eiffel’in bürosu, oryantasyon panosu, zirve maketi yanında Le Bar à Champaigne adında bir şampanya barı bulunuyor.Bu kat en iyi manzarayı sunan kat.

Bakış açınız ile uzakta, Paris’in kuzey doğu tarafında gökdelenlerden oluşan bir bölge göreceksiniz. Orası da Avrupa’nın en büyük finans merkezi ve Paris’in çağdaş yüzü La Défense bölgesi (Grande Arche de la Défense da orada bulunuyor – RER A & E ; Metro. 1 / The Defense).

Dikkat ;  Kulenin ikinci katına kadar merdivenle çıkmak (gücü olanlara, 360 merdiven!) olası – ki bu kata çalışan (ücretli) asansör seçeneğiniz de var.

Üçüncü kata, yani en üst kata ise ikinci kattan asansörle çıkmak zorundasınız. Bilet alırken sadece ikinci kata kadar merdivenle ya da asansörle çıkmayı seçebilir ya da ikinci ve üçüncü katlar için kombine bilet alabilirsiniz. Sadece ikinci kat bileti aldıktan sonra yukarı çıkınca, fikir değiştirip üçüncü kata çıkmak isterseniz böyle bir şansınız yok ; o yüzden biletinizi baştan iyi düşünerek alın!

Kısa kısa Eyfel ve Paris notları..

•  Kule hakkındaki bir başka ilginç gerçek ise adını kendisini tasarlayan mimardan almadığı konusu. Evet, genellikle kulenin Gustave Eiffel tarafından tasarlandığı düşünülür. Kulenin asıl tasarımcısı Stephen Sauvestre ve Emile Nouguier’dir. Burası aynı zamanda intihar etmek isteyenler arasında da -maalesef- popüler olmuş yer. Bugüne kadar kayda geçen 400’den fazla intihar vakası gerçekleşmiş.
• 1887  yılında başlanan Eyfel Kulesi,  2 yıl 2 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış ve 1889 Evrensel Sergisi’ne yetiştirilmiş.
• Yapıldığı dönemde dünyanın en yüksek yapısı unvanına da sahip olan yapının aslında 20 yıl sonra yıkılması planlanmışken tam da o sıralarda radyo ve televizyon yayınlarının keşfedilerek yaygınlaşması Paris’in Simgesi kulenin hayatını kurtarmış.
• 18.038 parça işlenmiş demirin 2,5 milyondan fazla perçinle bir araya getirildiği ve 324 metre yüksekliğinde, 10 ton ağırlığa sahip  olan kule birbirine 130 metre uzaklıkta bulunan 4 ayak üzerinde yükseliyor.
• 7 yılda bir Kuleye uygulanan titiz bir bakım, paslanmasını engeller ve her defasında yaklaşık 60 ton boya kullanılır. Bu yüzden Eyfel Kulesi, tüm yıllar boyunca aynı ihtişamını korur.
• Paris’in ünlü Notre Dame Katedrali’nin hemen karşısında yer alan Shakespeare and Company, sıradan bir kitabevinden çok daha fazlasıdır. Burası, 20. yüzyılın başlarında Amerikalı yazar Sylvia Beach tarafından kurulan ve o dönemde Hemingway, James Joyce gibi ünlü yazarların uğrak yeri olan bir kültürel merkezdir. Ancak daha az bilinen bir gerçek, bu kitabevinin hala yazarlara konaklama imkanı sunduğudur. Kitabevinin üst katında, raflar arasında yer alan yataklarda ücretsiz kalabilirsiniz; tek şart ise kütüphaneye bir kitap bağışlamaktır.
• Paris denilince akla genellikle gri ve beyaz tonlarında binalar gelir. Ancak Rue Crémieux, bu klişeyi yıkan bir sokaktır. Bu kısa ama renkli cadde, pastel renklere boyanmış evleriyle ünlüdür.
• Rungis International Market, Dünyanın en büyük toptan gıda pazarı olup her yıl 2 milyon ton sebze, peynir ve balık barındırır. Kompleks, Monako Prensliği’nden daha büyük (6 mil kare) bir alanı kapsar!
• “Işık Şehri” Paris için bir benzetmedir. Bu anlam ; 17. yüzyıl ve sonrasındaki felsefi katkılardan gelmekte. Paris, filozoflar ve bilim adamları arasındaki fikir alışverişinin merkez üssü olmasına bağlı olarak aydınlanmıştır.
• “Roquette ve La Croix-Faubin” Caddesi’nin köşesinde, eski bir giyotinin bulunduğu beton alanını bulacaksınız. Bir zamanlar hapishane olan yerin önüdür burası(1851’de halka açık giyotin infazları için yapılmıştır).
• Concorde meydanındaki 23 metre yüksekliğindeki Obelisk sadece görsel bir dikili taş değildir. Çevresindeki kaldırımlara kadar yansıyan Roma rakamları ile tamamlanmış gibi fonksiyon gören bir güneş saati’ dir.
• Yaklaşık 400 istasyona sahip Paris’in metro ağının birkaç sırrı olması şaşırtıcı değildir. Bunlardan biri de en az 14 tanesinin ya ‘terk edilmiş’ ya da ‘artık kullanılmıyor’ olmasıdır. Porte des Lilas istasyonu yapım şirketleri tarafından film seti olarak kiralanmaktadır.
• Yaygın inanışın aksine, Eyfel Kulesi aslında Paris’teki en çok ziyaret edilen anıt değil! Eyfel Kulesi, Paris’teki en değerli anıtlar arasında dördüncü sırada yer alıyor. Katedral Notre-Dame ilk sırada yer alıyor, ardından Sacré-Coeur Bazilikası ve Louvre Müzesi geliyor.

Eyfel nereden en iyi şekilde fotoğraflanır ?

Paris’ in 7, 15. ve 16. bölgeler, Kule’nin ilginç manzaralarını sunan sokaklarla doludur. En çarpıcı örneklerden biri, Kule’nin ince siluetini sergileyen Rue Saint-Dominique‘dir (Map). Daha az bilinen Avenue de Camoens (Map) ve Trocadéro’nun yakınındaki 16. bölgedeki Rue Le Tasse (Map) noktalarıdır.

Diğer noktalar;

1. Rue de l’Université (Map)
2. Champ De Mars (Kule bahçesi)
3. Trocadéro Meydanı
4. Trocadéro Bahçeleri
5. Zafer Takı (Arc de Triomphe)(Map)
6. Seine nehri kıyısı
7. Montparnasse Terası & Sacré Coeur’ün Kubbesi (Map)
8. Place Rapp (Map)
9. Café de l’Homme (Map)
10. Hotel Plaza Athénée (Map)
11. Hotel Shangri-La Paris (Map)

🚗 –  Ulaşım ;  

Metro. 6 / “Bir Hakeim” durağında inip yürünerek.. RER C /“Champ de Mars Eiffel Tower” durağında inip yürünerek..

Metro. 6  ve Metro. 9/ Trocadéro durağında inerek (bu seçenek sizi yukardaki meydana yani Place du Trocadero’ a ulaştıracak, en güzel Eyfel manzarasından fotoğraf çekerek, sonra  Pont d’Iéna köprüsünden geçerek   kuleye 15 dk. da yürüyerek ulaşacaksınız).

Place du Trocadero‘ dan Eyfel

Paris’in en ikonik yapılarından biri olan Arc de Triomphe (Zafer Takı), Fransa’nın askeri başarılarını onurlandırmak için inşa edilmiş bir zafer anıtıdır. Şanzelize Caddesi’nin batı ucunda, Charles de Gaulle Meydanı’nda yer alan bu anıt, hem mimarisiyle hem de tarihi önemiyle ziyaretçilerin ilgisini çeker. 1806 yılında Napolyon Bonapart tarafından yapımına başlanan bu muhteşem yapı, Fransa’nın zengin askeri tarihini simgelerken, Fransız ordusunun zaferlerini de onurlandırmaktadır.

Tak, Napolyon Bonapart tarafından 1806 yılında, Austerlitz Savaşı’ndaki zaferin ardından askeri başarılarını kutlamak amacıyla yaptırılmıştır. Anıtın inşaatı uzun sürmüş ve ancak 1836 yılında tamamlanabilmiştir. Dolayısıyla 1821’de ölen Napolyon bu yapının tamamlandığını göremiyor. Ölümünden bir süre sonra, 1940’ta külleri törenle Zafer Takı’nın altından geçirilip Invalides‘deki anıt mezarına taşınıyor. Napolyon’a kısmet olmayan Zafer Takı’ndaki asıl görkemli cenaze töreni ise Victor Hugo’ya nasip oluyor…

Yapının tasarımı, Napolyon’un askeri zaferlerinin sembolü olarak görülmüş ve Fransız ulusal gururunu yansıtacak bir yapı olarak düşünülmüştür.

Meçhul Asker Anıtı

Zafer Takı, Fransa’nın askeri gücünü ve Napolyon dönemindeki zaferlerini simgeler. Anıt, Napolyon’un zaferlerinin yanı sıra Fransız ordusunun gücünü ve başarısını da kutlamak amacıyla da inşa edilmiştir. Ayrıca, yapının altında bulunan Meçhul Askerin Mezarı, I. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden isimsiz Fransız askerlerini anmak için tasarlanmış ve her akşam saat 18:30’da yakılan alev, bu askerlere saygı duruşu niteliğindedir.

Mimari Özellikleri

Arc de Triomphe, klasik Roma zafer taklarından esinlenerek inşa edilmiştir. 50 metre yüksekliğe ve 45 metre genişliğe sahip olan bu devasa yapı, kabartmalarla süslenmiştir. Kabartmalarda, Napolyon’un zaferleri ve Fransa’nın askeri başarıları betimlenmiştir. Yapının dört ana yüzeyinde yer alan kabartmalar, Fransız devrimci savaşları ve Napolyon savaşlarının önemli anlarını tasvir eder. Yapının kabartmaları dışında, çeşitli heykellerle de süslenmiştir. En dikkat çekici heykellerden biri, Jean Chalgrintarafından tasarlanan Marseillaise Heykeli’dir (Ark’ ın sağ ayak üzerindeki süsleme). Bu heykel, Fransız halkının özgürlük ve direniş ruhunu simgeler.

12 tane yol meydanın ortasıve ark’ın altında kesişir (Meydanın eski adı Place de l’Étoile, yeni adı Place Charles de Gaulle).

Zafer Takı’nı gezmek – girmek isterseniz, yolun üzerinden herhangi bir geçit olmadığını bilin. Buraya ulaşmak için alt geçit tünellerini kullanmanız gerekiyor (Bura metro girişi değildir! dikkat)..

Arc de Triomphe’ye girişler ücretlidir (Ücret bilgileri için bakın).. Bileti “Gişe”den de alabilirsiniz (biz öyle yaptık). Tak bölgesini, Meçhul asker anıtını görmek – Tak fotoğrafı çekmek için bir ücret ödemeniz gerekmeyecektir.

Ziyaret Saatleri

Arc de Triomphe, Nisan-Eylül ayları içine Çarşamba-Pazartesi / saat 10.00-23.00 ; Salı günü /saat 11.00-23.00 arası  &  Ekim-Mart ayları arası da Çarşamba-Pazartesi / saat 10.00-22.30 ; Salı günü /saat 11.00-22.30 arasında ziyaret edilebilir. Ancak, bazı özel günlerde ve tatillerde ziyaret saatlerinde değişiklik olabilir, bu nedenle seyahatiniz öncesinde güncel ziyaret saatlerini kontrol etmek faydalı olacaktır. 2025 yılı itibariyle yetişkinler için giriş ücreti 13 Euro olarak belirlenmiştir. 18 yaş altındaki çocuklar ve AB vatandaşları ise ücretsiz giriş hakkına sahiptir. Ziyaretçiler, anıtın en üst katına çıkarak Paris’in panoramik manzarasını keşfedebilirler. 284 basamaklı bu merdivenleri tırmanarak Şanzelize, Eyfel Kulesi, ve diğer Paris simgelerini gözlemleme şansı bulabilirsiniz (sağlık sorunu-sıkıntısı olanları küçük gruplar ile alıp asansör ile tepeye çıkartıyorlar!).

Olaki Paris gezinizde ; Eyfel Kulesi’ne çıkmaya vaktiniz olmadıysa Zafer Takı’na çıkın.

Zafer Tak’ından (Sacre Cour & Église Saint-Augustin Kilisesi)

Zafer Tak’ ından La Defance

✓ Avenue des Champs-Élysées – Şanzelize Caddesi ;

Paris’in en ünlü caddelerinden biri olan Şanzelize, zarafet ve hareketliliğin simgesidir. Bu tarihi bulvar, Concorde meydanın’ dan  Zafer tak’ ına  kadar uzanır. 1.9 kilometre uzunluğunda olan Şanzelize, alışveriş mağazaları, kafeler, sinemalar ve lüks butiklerle doludur.

Cadde, 17. yüzyılda tasarlanmış ve zaman içinde Paris’in en prestijli caddelerinden biri haline gelmiştir. Caddenin her iki yanında, dünya markalarının mağazalarını, ünlü restoranları ve tarihi kafeleri bulabilirsiniz. Yıl boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan cadde, özellikle Fransa’nın Ulusal Günü’nde ve Yılbaşı kutlamalarında göz alıcı geçit törenlerine ve gösterilere sahne olur. Ayrıca, her yıl Tour de France bisiklet yarışının son etabı burada gerçekleşir.

Şanzelize, sadece Paris’in değil, dünyanın en ünlü caddelerinden biridir.

Alış verişin merkezimidir? sorusuna her zaman evet almak kolay olmaz.  Paris yakınlarındaki en büyük outlet alışveriş merkezi olan La Vallée Village‘ ı hatırlatmak isterim (Paris’in 37 km doğusunda RERA  + az yürümek ile 40 dk. ya ulaşılabilir  – Konum).

LV

Bütçeniz  “Louis Vuitton” için uygunsa zaten doğru adrestesiniz !. Apple da buraya bir prestij mağazası açmış.

Galeries Lafayette‘ in bir şubesi de Mart 2019’da yine 60 numarada, bulvar üzerinde..

Caddenin 66 numarasında .. Cafe L’ occitane.   Macaronlar..neler neler.. Bulvarda no.75 de ünlü macaron’ cu – pastane “Ladurée Champs-Elysées” de var!

Fransız monarşisinin ihtişamını ve sanatını en iyi yansıtan yapıların başında gelen Versay Sarayı, Paris’in yaklaşık 25 kilometre güney batısında yer alır. 17. yüzyılda Kral XIV. Louis tarafından yaptırılan bu saray, Fransız Barok mimarisinin en muhteşem örneklerinden biridir. Versay, tarihi, mimarisi ve muazzam bahçeleriyle her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlar.

Yapımına 1661‘ de Av Köşkü olarak başlanan, daha sonra zaman içinde büyüdükçe büyüyen, yayıldıkça yayılan, dev bir saray kompleksine dönüşen yapı, aynı şekilde uçsuz bucaksız bahçesiyle de dillere destan bir hal almış. Halen Avrupa’nın en büyük sarayı ünvanını koruyan Versailles 6 hektarı aşan büyüklüğü  ve  2.300 odalı inanılmaz bir yer.

Saray, büyük salonları, gösterişli süslemeleri ve etkileyici sanat eserleri koleksiyonu ile dikkat çeker. Sarayın en ünlü bölümlerinden biri olan Ayna Galerisi, 17. yüzyıl Fransız sanatının zirvesini temsil eder. Sarayın dışında, Versay’ın geniş bahçeleri, fıskiyeleri, heykelleri ve labirent tarzı bahçeleri ziyaretçilere açıktır. Bahçelerde düzenlenen su gösterileri, özellikle yaz aylarında büyük ilgi görür.

🚗 –  Ulaşım ;

4.Marie Antoinette’in Kendi Özel Tiyatrosu Vardı ; Versailles Sarayı’nın sahip olduğu zenginlik gerçekten şaşırtıcıdır. Örneğin, Marie Antoinette sarayda en yakın arkadaşları ve ailesi için oyunlar ve müzikal performanslar sahnelemek için kullandığı kendi özel tiyatrosunu inşa ettirmiştir. Théâtre de la Reine ya da Kraliçe’nin Tiyatrosu olarak bilinen tiyatro Petit Trianon’un içinde yer alıyordu. Yani, saray içinde saray,  içinde de bir tiyatro.

5. Aynalar Salonu  – Aynalar Salonu, Versay Sarayı’nın en ikonik odalarından biridir. Başlangıçta Louis XIV’ün askeri zaferlerine bir övgü olarak tasarlanmış, ancak kullanımı zamanla değişmiştir. Sarayın birinci katında yer alır ve binanın tüm uzunluğu boyunca uzanarak saray bahçelerinin göz kamaştırıcı manzarasını sunar. Salon, mimar Jules Hardouin-Mansart tarafından tasarlanmış ve 1684 yılında tamamlanmıştır. Elbette adını, odanın duvarlarını kaplayan 357 aynadan almaktadır. Louis’nin gücünün ve zenginliğinin nihai sembolüydü. Louis’nin askeri zaferlerine bir övgü olarak ortaya çıkmasına rağmen, Aynalı Salon zamanla devlet işlevleri ve diplomatik resepsiyonlar için bir yer olarak kullanıldı. Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Versailles Antlaşması’nın 1919’da imzalanması da dahil olmak üzere Fransız tarihindeki pek çok önemli olayın gerçekleştiği yer olmuştur.

6.Versailles Sarayı’nda Gizli Bir Şapel ;  Versailles Sarayı’nın kendine ait gizli bir Kraliyet Şapeli bile varmış. Sarayın birinci katında bulunan bu şapele sadece Kral Odası’ndaki başka bir gizli kapıdan erişilebiliyordu. Kraliyet ailesi tarafından daha özel ve samimi dini törenler için kullanılıyordu. Şapel, 18. yüzyılın başlarında Louis XV’nin hükümdarlığı sırasında inşa edilmiş ve kraliyet ailesi ile en yakın dost ve danışmanlarının huzur içinde ibadet edebilecekleri bir yer olarak tasarlanmıştır. Bu şapelin mütevazı bir tasarıma sahip olduğu anlamına gelmemektedir; zengin oymalı ahşap işçiliği, mermer sütunlar ve yaldızlı pervazlarla süslü barok tarzında dekore edilmiştir.

7. Saray’ da Dışarıya Açılan Gizli Bir Tünel ;  Sarayın en etkileyici sırlarından biri belki de onu yakındaki Versailles kasabasına bağlayan tüneldir. Tünel 17. yüzyılda 14. Louis döneminde inşa edilmiş ve saray ile kasaba arasında gizlice yiyecek ve insan taşımak için kullanılmıştır. Yaklaşık 1 km (0,62 mil) uzunluğundaki tünel etkileyici bir uzunluktaydı ve tespit edilmesini önlemek için yerin altına kazılmıştı. Arabaların ve atların geçebileceği kadar genişti ve tuğla duvarlar ve tonozlu tavanlarla kaplıydı.

Disneyland Paris, iki ana tema parktan oluşur: Disneyland Park ve Walt Disney Studios Park. 4.800 dönümlük büyülü arazinin herkes için bir şeyleri vardır ; araçlara binmek, onları izlemek, gezmek,  eğlenmek..Ne bekliyorsan hepsi.

Disneyland Park, klasik Disney cazibesini yansıtan beş büyülü bölgeye ayrılmıştır: Main Street, U.S.A., Fantasyland, Adventureland, Discoveryland ve Frontierland. Her bölge, kendine özgü tema ve atraksiyonları ile ziyaretçileri farklı bir dünyaya götürür. Walt Disney Studios Park ise, Disney filmlerinin arkasındaki sihri ve film yapım süreçlerini keşfetme fırsatı sunar.

Disneyland Paris, her yaştan ziyaretçi için eşsiz bir deneyim sunuyor. Gösterişli parçalar, heyecan verici geziler ve interaktif gösteriler ile park, ziyaretçilere Disney büyüsünü yaşatır. Ayrıca, oteller, restoranlar ve alışveriş alanları ile Disneyland Paris, tam bir tatil deneyimi sağlar. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan bu sihirli yer, Avrupa’nın en popüler turistik destinasyonlarından biri olarak kalmaya devam ediyor ve tüm aileler için unutulmaz anılar yaratıyor.

Bunları da öğrenin ;

➣  Disneyland Paris’in altında, çalışanların fark edilmeden ekipman taşımasına ve karakterlerin park boyunca gizlice hareket etmesine olanak tanıyan ve ‘Utilitors’ olarak bilinen gizli geniş bir tünel ve koridor ağı vardır.

➣  Main Street, U.S.A. – masalsı yolculuğunuz burada başlıyor! Disneyland Park’a girdiğinizde, kendinizi Walt Disney’in çocukluklar için esinlenen, mağazalar, restoranlar ve diğer gizli sırlarla dolu bu büyüleyici Amerikan kasabasını bulacaksınız. Buradaki üst kattaki pencerelerde gördüğünüz  gerçek insanlardır. Bunlar, parkın gelişimine katkıda bulunan insanlardan uyarlanmıştır.

• Disneyland Park Haritası – buradan
• Walt Disney Studios Park Haritası – buradan

🚗 –  Ulaşım ;  Paris’ten Disneyland’a ulaşım konusuna kısaca değinelim: RER-A hattı üzerinde bir otelde kaldığınız sürece Paris’ten buraya trenle rahatça ulaşabilirsiniz. Zira RER-A‘nın son istasyonu burasıdır!.RER-A’ nın Disneyland Paris tarafına doğru doğu hattında, Paris merkezden geçip, aynı yönde devam edip, daha sonra başka yöne giden bir hat daha var, sakın yanlışlıkla ona binmeyin; bindiğiniz trenin son istasyonunun “Boissy Saint Lèger” değil “Marne la Vallée – Chessy – Disneyland” olduğundan emin olun. Yolculuk; bindiğinizistasyona göre 45-60 dk.sürer (RER-A Güzergah haritasına bakın).

 
Biletleme bilgileri ;

•  12 yaş ve üstü /erişkin ;  3-11 yaş/ indirimli ;  3 yaş altı / Free
•  Online Bilet ;   Günlük / tarihli-tarihsiz / yatılı SEÇENEKLERLE.. Link.1 *** /  Link.2
•  Disney Parks Tarihli Biletler ( 1-2-3-4 gün // 1 park yada 2 park ) – Ziyaretinizden 3 gün öncesine kadar iptal edin!
  Tarihli bilet, seçilen tarihte Disney Parklarından birine erişim sağlar. Gün için önceden rezervasyon gerektirmez. Tarihli Biletler, seçilen ziyaret tarihinden 3 gün öncesine kadar iptal edilebilir ve tamamen iade edilebilir. Biletler kişiye özeldir ve devredilemez, bu yüzden lütfen Disney Park girişinde kimlik sunmaya hazır olun.Aşağıdaki rakamlar değişkendir.Reel değerleri web sitesinden alın!
•  1 gün / 1 park ; 1 eriş (65 €’ dan başlayan) / 3-11 yaş (60 €’ dan)
• 1 gün / 1 ve/veya 2 park ; Esnek tarihli ; hafta sonları ve yoğun tatiller de dahil olmak üzere satın aldıktan sonraki bir yıl içinde ziyaret tarihinizi siz seçin (1 erişkin -119 €).
• 1 gün / 1 ve/veya 2 park ; Paris merkezinden shuttle otobüs ile  ; sıra beklemeden  (1 erişkin -139 €).
• 2, 4 veya 4 gün ; Bilet kuyruklarını beklemeden ve doğrudan Disneyland® Park ve Walt Disney Studios® Park’a gidin (1 erişkin 155 €)..
• 1 gün / 2 park ; 85 €’ dan başlayan  / 78 €’ dan başlayan (ind.)
• 2 gün / 1 park ; 81 / 76 €’ dan (İnd.)
•  2 gün / 2 park ; 161 / 151 € (İnd.) + Disney Premier Access – Özel VİP servis (kişi başı 120 €)!
• Premier Access – Disneyland Paris’teki aktivitelere sıra beklemeden giriş hakkı tanıyan, ücretli ve ayrıcalıklı giriş hakkı demek. Disney Premier Access’i, Disneyland biletinizi online olarak alırken ekstra para ödeyerek alıyorsunuz. Bu pass size belirli sayıda aktiviteye öncelikli giriş hakkı tanıyor ve bu sayı da dönemine göre değişebiliyor
• Bedeller değişkendir- günlük-aylık değişim gösterir!
• Alacağınız biletle gün içinde parka sınırsız giriş çıkış yapmak mümkün, yani turnikelerden dışarı çıkıp sonra tekrar içeri girebiliyorsunuz. Bir diğer önemli konu da: 2, 3 ya da 4 günlük bilet alırsanız bileti ilk kullandığınız günden itibaren bir sonraki girişleriniz takip eden “ardaşık” günler olmalı.